Yeni Başlayan İlişkide Kadın Nasıl Davranmalı?

Yeni bir ilişkiye başladığımız dönem, heyecan verici olduğu kadar hassas bir dönemdir de. Bu süreçte kadınlar hem duygusal olarak bağ kurma arzusu yaşar, hem de geçmiş deneyimlerinin izlerini farkında olmadan bu yeni ilişkiye taşıyabilirler. Bazı kadınlar daha ilk haftalardan güçlü bağ kurmak isterken, bazıları ise kaybetme korkusuyla duygularını bastırabilirler.

Peki bu denge nasıl sağlanır? Kadınlar yeni başlayan bir ilişkide nasıl davranmalı? Bu soruya yanıt verirken; bağlanma kuramı, psikodinamik kuram, ilişki terapileri ve klinik gözlemler temel alınmıştır.

Kendiniz Olmaktan Vazgeçmeyin: Maskeler Değil, Samimiyet Bağ Kurar

İlk dönemlerde “beğenilme arzusu”, kadının kendisini olduğundan farklı göstermesine, ihtiyaçlarını ertelemesine ya da sınırlarını silikleştirmesine neden olabilir. Ancak bu durum, ilişkide uzun vadede doyumsuzluk yaratır.
Carl Rogers’ın (1961) da vurguladığı gibi, gerçek ilişki yalnızca otantik (özgün) benlik aracılığıyla kurulabilir.

“Ne kadar ben olursam, o kadar sağlıklı bir bağ kurabiliyorum.” – (Danışan ifadesi)

Psikolojik öneri:

İlişkinin başında kendinizi geri çekmeden ama olduğunuzdan fazla da göstermeden, dengeli bir açıklıkla yaklaşın. Otantik olmak, bağlanma için bir güçtür.

Sınırlarınızı Belirlemek Sevgiye Engel Değildir

Yeni bir ilişkide “her şeyin çok çabuk olması”, kadını kendi ritminden uzaklaştırabilir. Gottman ve Silver (1999), uzun vadeli ilişkilerde duygusal sınırların erken dönemde netleşmesinin bağ kalitesini olumlu etkilediğini belirtir.

Sınırlarınız, sadece “ne istemediğiniz” değil; aynı zamanda “neye ihtiyaç duyduğunuz” ile de ilgilidir.

Psikolojik öneri:

Hayır diyebilmek, mesafe koyabilmek, neye hazır olduğunuzu ifade edebilmek; sağlıklı bir ilişkinin temellerindendir. Bu, partnerinize değil, ilişkiye saygıdır.

Geçmiş İlişkinin Yansımalarına Dikkat Edin

Yeni bir partner, eski bir ilişkinin duygusal uzantısı hâline geldiğinde, birey farkında olmadan “tekrar eden” ilişki döngülerine girer. Young, Klosko ve Weishaar (2003), bu döngüleri “şema yeniden canlandırmaları” olarak tanımlar.

Örneğin;

  • Daha önce terk edilmiş bir kadın, yeni partnerin ilgisizliğini abartılı şekilde yorumlayabilir.
  • Eleştirilmiş bir kadın, yeni partnerin basit bir yorumunu tehdit gibi algılayabilir.

Psikolojik öneri:

Yeni partnerinizin, geçmişteki biri olmadığını kendinize hatırlatın. Duygularınızı gözlemleyin ama yargılamayın.

Netlik Arayışıyla Aşırı Kontrol Kurmaktan Kaçının

Yeni bir ilişkinin daha ilk haftalarında “Bu ilişki nereye gidiyor?”, “Ciddileşecek mi?” gibi soruların sürekli gündeme getirilmesi, karşı taraf üzerinde baskı yaratabilir. Bu durum genellikle kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerde görülür (Bartholomew & Horowitz, 1991).

Psikolojik öneri:

Kaygınızla kalmayı öğrenin. İlişki süreci, karşılıklı deneyimlerle kendiliğinden şekillenir. Güven, süreç içinde oluşur, talep edilerek değil.

Duygularınızı Bastırmayın Ama Taşırmayın da

İlişkinin başında duygusal yoğunlukların yaşanması doğaldır. Ancak bunları ifade etme şekli, ilişkinin gidişatını belirler.

Özellikle erken dönemde “duygusal taşma” (ör. çok çabuk bağlanmak, aşırı talepkâr olmak) ilişkiye zarar verebilir.

Bowlby’nin (1988) bağlanma kuramı, duygusal regülasyonun güvenli bağlanmanın temel yapı taşı olduğunu vurgular.

Psikolojik öneri:

Duygularınızı bastırmayın ama uygun zamanda, uygun dozda paylaşmaya özen gösterin. Bir duyguyu paylaşmadan önce kendinize sorun:

“Bunu şimdi paylaşmak ilişkinin bağ kurma kapasitesine hizmet eder mi?”

Kendinizi de Onu da Gözlemleyin

Yeni başlayan bir ilişki, sadece “romantik heyecan” alanı değil; aynı zamanda “tanıma süreci”dir. Bu süreçte karşınızdaki kişinin;

  • Duygulara yaklaşımı,
  • Zor duygularla baş etme şekli,
  • Yakınlık kurma ve mesafe ayarlama becerileri,
  • Sizin sınırlarınıza tepkileri dikkatle izlenmelidir.

Psikolojik öneri:

Partnerinizi gözlemlerken kendi tepkilerinizi de gözlemleyin. Sizi nasıl etkiliyor? Sizin hangi yönlerinizi harekete geçiriyor?


Kendinize Sorabileceğiniz Sorular

Yeni bir ilişkiye başlarken hem partnerinizi hem de kendinizi tanımanız, ilişkinin sağlıklı ilerleyip ilerlemediğini fark etmeniz açısından çok önemlidir. Aşağıdaki sorular, bu süreci daha bilinçli yaşamanıza katkı sağlayabilir:

🔹 Ben bu ilişkide kim, nasıl biri oluyorum?

  • Kendimi rahat ve özgür hissediyor muyum, yoksa beğenilmek için kendimi bastırıyor muyum?
  • Bu ilişkiye girerken bir “eksikliği” mi tamamlamaya çalışıyorum, yoksa paylaşmak mı istiyorum?

🔹 Sınırlarım net mi, yoksa fazla mı esnedim?

  • Kendi ihtiyaç ve sınırlarımı açıkça ifade edebiliyor muyum?
  • Hayır demekte zorlandığım anlar oldu mu? Olduysa neden?

🔹 Partnerimin hangi davranışları bende güçlü duygular tetikliyor?

  • Onun bazı davranışlarına abartılı tepki veriyor muyum? Bu, geçmiş bir deneyimle bağlantılı olabilir mi?
  • Kendimi daha önceki ilişkilerimde hissettiğim gibi mi hissediyorum?

🔹 Bu ilişkide güven duygum nasıl?

  • Kendimi yanında güvende hissediyor muyum?
  • İletişimimiz şeffaf ve dürüst mü, yoksa sık sık belirsizlik hissi yaşıyor muyum?

🔹 Bu ilişki beni büyütüyor mu, yoksa küçültüyor mu?

  • Kendimi geliştirmeye devam ediyor muyum, yoksa sadece partnerin onayına mı odaklanıyorum?
  • Kendi hayatım, ilgi alanlarım, arkadaşlıklarım hâlâ aktif mi?

Bu sorulara dürüstçe vereceğiniz yanıtlar, sadece ilişkinizin sağlığını değil, aynı zamanda ilişki içindeki kendilik deneyiminizi de anlamanıza yardımcı olacaktır. Cevaplarınızı bir günlüğe not almak veya terapi sürecinde ele almak, duygusal netlik kazanmanız için faydalı olabilir.


Sonuç: Yeni Bir İlişki Bir Yolculuktur, Hedef Değil

Yeni başlayan bir ilişkide kadın olmak; güçlü olmakla yumuşak kalabilmek, sınır koymakla bağ kurmak, geçmişten ders almakla şimdiyi yaşayabilmek arasında bir denge kurma sanatıdır.

Eğer bu süreçte zorlanıyor, kendinizi fazla sorguluyor ya da duygusal belirsizlik içinde hissediyorsanız, bir ilişki psikoloğu ile görüşmek, hem kendinize hem bu ilişkiye daha net ve sağlıklı bir yerden bakmanıza yardımcı olabilir.

iliskipsikologu.com olarak, bu duygusal süreçte yanınızda olmaktan memnuniyet duyarız.

Referanslar

Bartholomew, K., & Horowitz, L. M. (1991). Attachment styles among young adults: A test of a four-category model. Journal of Personality and Social Psychology, 61(2), 226–244.

Bowlby, J. (1988). A secure base: Parent-child attachment and healthy human development. Basic Books.

Gottman, J. M., & Silver, N. (1999). The seven principles for making marriage work. Crown Publishers.

Rogers, C. R. (1961). On becoming a person: A therapist’s view of psychotherapy. Houghton Mifflin.

Young, J. E., Klosko, J. S., & Weishaar, M. E. (2003). Schema therapy: A practitioner’s guide. The Guilford Press.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir